Kapsayıcılık, yıllardır toplum ve siyaset felsefesinin konusu olmuştur. Toplumsal dışlama, ayrımcılık, ötekileştirme, yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunların çözümü olarak, kapsayıcı toplum hedefi için çalışılmaktadır. Amaç, kapsayıcılık anlayışı ile toplumsal çeşitlilik içinde, toplumsal adaleti sağlayabilmektir.
Kapsayıcı eğitim ise, kapsayıcı toplum idealinin temel bir yansımasıdır. Kapsayıcı eğitimin okullardaki hedef kitlesi, öğrenme becerileri, bedensel ya da zihinsel engel durumları, cinsiyet, sosyo-ekonomik ya da kültürel kimlikleri farklı olan çocuklardır. Amacı ise, her öğrencinin, eğitim ihtiyaç ve hedeflerine ulaşabilmesi için eğitim olanaklarından eşit şekilde yararlanabilmesini sağlamaktır.
Kapsayıcı eğitim ihtiyaca göre farklı gruplar için uygulanabilmektedir. Bu gruplardan birisi özel gereksinimli çocuklardır. Özel gereksinimli çocuklar, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlikleri açısından akranlarından anlamlı farklılık gösteren ve özel eğitim desteğine ihtiyaç duyan çocuklardır. Ülkemizde özel gereksinimli çocuklar, ihtiyaçlarına göre özel eğitim okullarında ya da normal okullarda Tam/Yarı Zamanlı Kaynaştırma eğitimi uygulamaları ile eğitim haklarını kullanabilmektedirler.
Özel gereksinimli bireylerin eğitim hakları, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ulusal düzeydeki kanunlar ile düzenlenmiştir. Ulusal mevzuat, engeli olan bireylerin eğitim hakkına ilişkin kapsamlı düzenlemeler içermektedir. Anayasa, Milli Eğitim Temel Kanunu ve 2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, engelli haklarını güvence altına önemli kanunlardır. Özel gereksinimli bireylerin kanunlarda belirtilen haklardan yararlanamaması ise “eğitimde dışlanma” olarak kabul edilmektedir.
Kanuni düzenlemelerin bir amacı da, özel gereksinimli bireylerin eğitim hakkından yararlanırken, en az kısıtlayıcı ortamda eğitim almalarını sağlamaktır. Örneğin kaynaştırma eğitiminde, destekleyici tedbirler ile özel gereksinimli çocukların normal sınıflarda, normal gelişim gösteren yaşıtları ile eğitim alması sağlanmaktadır. Bu birliktelik, özel gereksinimli bireylerin, akranları ile iyi ilişkiler geliştirmelerine, kendilerini yalnız hissetmemelerine, topluma uyum sağlamalarına, başarı ve özgüvenlerinin artmasına katkıda bulunur. Diğer taraftan, onlarla bir arada olan bireylerde de, özel gereksinimli bireyleri tanıma, onlara yardımcı olma, farklı kişilerle iletişim kurma ve paylaşma becerileri artar. Aynı zamanda, bireysel farklılıklara saygı, sabır ve hoşgörü açısından özel bir bakış açısı gelişir.
Kapsayıcı eğitimin, sadece kurumsal ya da yöntem değişikliği ile hayata geçirilmesi mümkün değildir. Aynı zamanda anlayış ve tutum değişikliğini gerektirir. Kapsayıcı eğitim, okul yöneticilerinin, öğretmenlerin, velilerin, diğer öğrencilerin ve diğer öğrenci velilerinin destekleyici katılımları ile gerçekleşebilir. Kapsayıcı eğitim anlayışı, öğrenciler arasındaki farklılıkları ve öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını bir problem olarak değil, öğretimi zenginleştiren bir fırsat olarak ele alır.
Yurtiçi ve yurt dışında yapılan araştırmalar, kapsamaya yönelik olumsuz tutumlarla başa çıkmada bilgilendirmenin önemli bir adım olduğunu ortaya koymaktadır. Yetersizlikten etkilenmiş çocukların, akranları tarafından sosyal olarak reddedildikleri ve/veya sosyal kabul düzeylerinin düşük olduğu pek çok araştırmada vurgulanmaktadır. Yine benzer araştırmalarda, normal gelişim gösteren çocuklara video gösterimi, bilgilendirme, farkındalık eğitimi vb. çalışmaların yapılmasının, özel gereksinimli çocuklara karşı olumlu tutum geliştirmelerinde etkili olduğu vurgulanmaktadır. Bu tutum değişikliğinin, kaynaştırma uygulamalarının başarısı için de temel oluşturduğu ve öğretmenler tarafından son derece önemli bulunduğu da belirtilmektedir.
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı 2017-2018 yılı istatistiklerine baktığımızda; normal sınıflarda, özel gereksinimli 219.728 kaynaştırma öğrencisinin eğitim-öğretimlerini sürdürdüğü görülmektedir. Ülkemizin bu gerçeğinden yola çıktığımızda, özel gereksinimli bireyler ile normal gelişim gösteren bireyler arasındaki bağın güçlendirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim kurumlarının geleceği oluşturan nesillere etkisi düşünüldüğünde, kapsayıcı toplum idealinin temelinin okul çağında atılması önem kazanmaktadır. Bu hedefin gerçekleşebilmesi sadece eğitim müfredatlarının karşılanmasını beklemek yerine okul temelli iyi uygulamalar/projeler üretilmeli, uygulanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
Özel gereksinimli bireyleri farkındalık ve kabul konusunda daha önce yazılan hikaye ve masal kitapları olduğu görülmektedir. Ancak okullardaki kaynaştırma öğrencilerinin tanılarına yönelik, her tanıyı anlatan terapötik masalların oluşturulması ve farkındalığa yönelik çeşitli atölye çalışmaları ile desteklenmesi, projenin sistematik olarak okullarda sınıf öğretmenleri tarafından uygulanabilecek içeriğe sahip olması projenin özgün yönlerini oluşturmaktadır.
2017-2018 eğitim öğretim yılında öğretmen-veli-rehberlik görüşmelerinde, kaynaştırma velilerinin diğer velilerin tutumları konusunda sıkıntılarını dile getirmeleri, okul içinde diğer öğrencilerin kaynaştırma öğrencilerine karşı bazı önyargılı ve dışlayıcı tutumlarının gözlenmesi, konunun bölge rehber öğretmenler ve bölge müdürler toplantısında konuşulması projenin hayata geçirilmesinde itici güç olmuştur. Toplantı sonrasında bir grup okul müdürü konuyu kendi okullarının öğretmenler kurulu toplantılarına taşımıştır. Bu toplantılar sonrası yapılan öğrenci, veli, öğretmen ve yönetici görüşmeleri yukarıda bahsettiğimiz riske yönelik çeşitli önlemler alınması gerekliliğini ortaya koymuştur.
Sonraki süreçte proje için okul yöneticileri, sınıf öğretmenleri ve okul psikolojik danışmanlarından oluşan bir çalışma komisyonu kurulmuştur. Çalışma komisyonu proje kapsamındaki okullardan seçtiği örneklem öğrenci, öğretmen ve velilere çeşitli ölçekler uygulamış, görüşmeler yapmış ve bu çalışmaların sonucunda projenin amacı, hedefi, kurgusu, yöntemi ve gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Ülkemizde 306.205 özel eğitim gereksinimli öğrenci bulunmaktadır. Bu öğrencilerin 219.728’i normal sınıflarda kaynaştırma yoluyla eğitim-öğretimlerini sürdürmektedir. Özel gereksinimli bireylerin yaygınlığı göz önünde bulundurulduğunda, her sınıfta olmasa bile her okulda kaynaştırma öğrencisi bulunmaktadır.
Özel gereksinimli çocuklar, tıpkı evde ya da sosyal yaşamda olduğu gibi, sınıfta da zaman zaman bireysel ilgiye, yakın temasa ve özel düzenlemelere ihtiyaç duyabilirler. Bu nedenle, bu çocukları tanımak ve nasıl davranacağımızı bilmek, bu konularda farkındalık geliştirmek onların ve bizlerin hayatını kolaylaştırır.
İlkokulun ilk yılları, çocukların gelişimlerinin tutum ve düşüncelerin büyük bir kısmının oluşup tamamlandığı son derece önemli bir dönemdir. Bu dönemde farklılıklara saygı duyma ve empati becerilerinin gelişmesi çok önemlidir. Farklılıklara saygı duyma ve empati becerileri ne kadar erken yaşta kazanılırsa, birlikte yaşama becerileri o kadar hızla ve etkili olarak hayata geçirilebilir.
Özel gereksinimleri olan bireyleri nasıl algıladığımız, aslında doğrudan farklılıkları fark etme ve kabullenmeyle ilgilidir. Çocuklarımızın, özel gereksinimleri olan bireylere, bakışları, sözleri ve davranışları ile ayrımcılık yapmamaları, özel bir çocuğu bilerek ya da bilmeyerek incitmemeleri için gerekli duyarlılığı onlara kazandırmalıyız. Çocuklarımızla, farklılıklarımız ve benzerliklerimiz üzerinde konuşmalı, farklı yetenek ve özelliklerimizin bizi benzersiz yaptığını vurgulamalıyız. Bu özellikleri “iyi, kötü” olarak değil, “farklılık” olarak çocuklarımıza anlatmalıyız. Özel gereksinimli bireyleri anlamaları ve olduğu gibi kabul etmeleri için onlara rehberlik etmeliyiz.
Bu anlayıştan yola çıkarak,Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yürütülen Masallarla Farkındalığa Yolculuk Projesi ile, tüm 2. Sınıf öğrencilerimize ve onların ailelerine ulaşmayı hedefliyoruz.
Proje ile ilkokul ikinci sınıf öğrencilerini, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu, Özgül Öğrenme Bozukluğu, Otizm, Dil ve Konuşma Bozukluğu, Bedensel Yetersizlik, İşitme Yetersizliği, Görme Yetersizliği, Hafif Düzeyde Zihinsel Yetersizlik, Üstün ve Özel Yetenekli birey gibi tanılara sahip özel gereksinimli masal kahramanları ile tanıştırıyoruz. Hedef kitlemizi, kaynaştırma öğrencileri ya da aileleri değil, diğer aile ve çocuklar oluşturuyor. Bu amaçla özel gereksinimli masal kahramanları yarattık ve masallar yazdık. Masallarla çocuklarımızın, özel gereksinimli bireylerin dünyasına girmelerini, eğlenirken öğrenmelerini ve farkındalık geliştirmelerini, farklılıkları kabul konusunda sağlıklı tutumlar geliştirmelerini ve böylece özel gereksinimli çocukların sosyal kabulünü okul temelli bir yaklaşımla arttırmayı amaçlamaktayız.
Bu bağlamda projenin hedef kitlesi 2. Sınıf öğrencileri ve aileleridir.
Projenin hedeflerini maddeler halinde sıralarsak:
Projenin en temel hedefi kaynaştırma öğrencilerinin, normal gelişim gösteren çocuklar ve aileler tarafından sosyal kabulünü sağlamak.
Özel gereksinimli bireylerin, sosyal kabulünün sağlanması yoluyla, eğitim hakkından etkili bir biçimde yararlanmaları ve okula devamlarının artırılmasını sağlamak.
Özel gereksinimli bireylerin ve ailelerinin maruz kaldığı önyargı ve dışlanma ile okul özelinden başlayarak mücadele etmek.
Özel gereksinimli bireyleri, kabul gördükleri, aile, özel eğitim kurumları vb. dar çevrelerinden çıkararak, yaşamın içine var olmaları için desteklemek.
Kapsayıcı eğitim ve kaynaştırma eğitimi konusunda, normal gelişim gösteren çocuklara ve ailelerine farkındalık kazandırmak.
Farlılıkları kabul ve saygı konusunda, küçük yaşlardan itibaren çocuklara ve onların ailelerine farkındalık kazandırmak.
Empati becerisi, insanların farklı özelliklere sahip (yaş, cinsiyet, ırk, din, kimlik, engellilik vb.) insanlarla tanışması ve ortak yaşam deneyimlerine bağlı olarak gelişebilen bir yetenektir. Proje ile çocukların empati becerilerinin de gelişmesini desteklemek.
Özel gereksinimli bireylere yönelik, zayıf, bakıma muhtaç, yapamaz, sorun yaratır, ayrı okulları olmalı vb. toplumsal önyargılarla mücadele etmek.
Sevgi, saygı, hoşgörü, koşulsuz kabul gibi evrensel değerleri, çocuklarımıza erken yaştan itibaren kazandırabilmek.
Eğitim kurumlarını, sosyal çözülme, dışlanma, önyargı, iletişim çatışmaları gibi güncel toplumsal sorunların çözümünde etkin hale getirmek.
Serbest etkinlik saatleri yönergesine göre serbest etkinlik saatlerine işlerlik kazandırmak.
Proje fikri ortaya çıktıktan sonra projenin uygulandığı okulların okul yöneticileri 2. sınıf öğretmenleri ve okul psikolojik danışmanlarından oluşan bir çalışma komisyonu kurulmuştur. Çalışma komisyonu proje kapsamında çeşitli ölçekler uygulamış, görüşmeler yapmış ve proje kurgusunu, amacını, hedefini ve yöntemini belirlemişlerdir. Buna göre:
Proje kapsamında küçük yaş grubu öğrencilerine ulaşabilmek için özel gereksinimli bireyleri anlatan masallar yazılmasına karar verildi.
Öğrencilerle yapılacak uygulamalarda kişilerden ve ortamdan kaynaklanan farkların olmaması için masalların resimlendirilerek ve seslendirilerek akıllı tahtaya uyumlu hale getirilmesine, kitap olarak basılarak evlere gönderilmesine karar verildi.
Proje kapsamında öğrenci ailelerine ulaşabilmek için masal kitaplarının arkasında “Veliye Notlar” adı altında veli kitabının yer almasına karar verildi. Yine ailelere ulaşabilmek için, masalların kullanılmasının uygun olacağı düşünülerek, kitapta, öğrenci ve velisinin birlikte yapacakları masal etkinliklerinin yer almasına karar verildi.
Hedef kitlenin 2. Sınıflar olmasına karar verildi.
Masallar yoluyla küçük yaş grubunda farkındalık yaratılabilmesi ve farkındalığın kalıcı olabilmesi, uzun vadede tutumlarına olumlu katkı sağlayabilmesi için her aya bir tanıya ait masallarla çalışılmasına karar verildi.
Proje uygulaması başlamadan önce, öğretmenlere ve velilere “Proje Tanıtım Toplantıları” yapılmasına karar verildi.
Bu çalışmaların 2. Sınıfların serbest etkinlik saatlerinde olmasına karar verildi.
Projenin hem yöntem hem içerik hem de derinlik açısından geliştirilebilmesi için üç merkez ilçede proje konusunun stratejik açıdan öncelikli ihtiyacı olduğu düşünülen okullar üzerinden yapılmasına karar verildi.
Projenin sınıf öğretmenleri tarafından uygulanmasına karar verildi.
ZAMAN |
TANI |
Eylül | Proje Tanıtımı ve hazırlık çalışmaları Öntest uygulamaları |
Ekim | Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu |
Kasım | Özgül Öğrenme Bozukluğu |
Aralık | Bedensel Yetersizlik |
Ocak | Dil ve Konuşma Bozukluğu |
Şubat | İşitme Yetersizliği |
Mart | Otizm |
Nisan | Hafif Düzey Zihinsel Yetersizlik |
Mayıs | Görme Yetersizliği |
Haziran | Sontest uygulamaları Proje değerlendirme ve raporlama çalışmaları |
Henüz bu proje için etkinlik eklenmemiştir.