Temel Eğitim Bölüm Projeleri
"Bursa Okul Öncesi Eğitiminde Lider Olacak"
Proje kapsamında okul öncesi eğitimin önemini toplumun tüm kesimlerine anlatabilmek, okul öncesi eğitim kurumlarının kapasitelerini geliştirmek, öğretmenlerin mesleki gelişimine katkıda bulunmak ve okul öncesi eğitime devam eden çocuk sayısını artırabilmek için anne baba eğitimi, öğretmen eğitimi ve sınıf içi uygulamalar gerçekleştirilecektir. Yapılan çalışmalar sosyal medyada paylaşılarak toplumsal farkındalık oluşmasına katkı sağlanacaktır.
1.09.2022 00:00:00
Temel Eğitim Bölüm Projeleri
Dünyadaki tüm canlılar için su, en temel yaşam kaynaklarından birisidir. Günümüzde su, bilinçsiz kullanım nedeniyle kirlenip tükenme noktasına gelmiştir. Küresel ısınma sonucu yaşanan ve ileride yaşanacak olan kuraklıklar da göz önünde bulundurulduğunda susuz kalma tehlikesinin ciddi boyutta olduğu görülmektedir.<br />
Dünya’daki suyun %97,5’i okyanuslarda ve iç denizlerde tuzlu su, %2,5’i ise tatlı su olarak bulunmaktadır. Ancak bu tatlı suyun %87’si buzullarda, toprakta, atmosferde, yer altı sularında bulunur ve kullanılamaz durumdadır. Tatlı su oranından geriye kalan %13’lük suyun kullanılabilir ve içilebilir olduğu saptanmıştır.<br />
Türkiye Akdeniz’in su bakımından en zengin ülkelerinden biridir, ancak çok yüksek nüfus artışı nedeniyle son 20 yılda kişi başına düşen su miktarı 4000m³ ten bugün 1430m³ e düşmüştür. 2030 yılında Türkiye’nin nüfusu 100 milyona ulaşacakken kişi başına düşen su miktarının 1.100 m³ olacağı öngörülüyor. Türkiye’nin su tüketim oranı 2016 yılında %10 iken 2023 yılında bu oranın %16 olması beklenmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre temel ihtiyaçların karşılanması için alt sınır kişi başı 25 litredir. 25 litre ise duş almaya başladığınızda harcadığınız sudur. 25 litre, dişimizi fırçalarken açık bırakılan musluktan 2 dakikada akan sudur. Yeterli ve kaliteli su, sağlıklı insan ve kaliteli üretim için gerekli ihtiyaçların başındadır. Gelecek nesiller için çevreyi düşünerek hareket eden, çevreyi koruyan, duyarlı çocuklar yetiştirmek çok önem kazanmıştır. Bu nedenle öğrencilerin günlük yaşantılarında bilinçli birer tüketici olmaları, suyun yenilenemeyen bir kaynak olduğunun farkına varmaları ve su tasarrufunu bilmeleri zorunlu hale gelmiştir.
2.09.2019 00:00:00
Temel Eğitim Bölüm Projeleri
Hayaller can buldu, sayfalar öykü doldu.
---
1.10.2018 00:00:00
Temel Eğitim Bölüm Projeleri
Küçük farkındalıklarla büyük farklar yaratalım
Kapsayıcılık, yıllardır toplum ve siyaset felsefesinin konusu olmuştur. Toplumsal dışlama, ayrımcılık, ötekileştirme, yoksulluk ve eşitsizlik gibi sorunların çözümü olarak, kapsayıcı toplum hedefi için çalışılmaktadır. Amaç, kapsayıcılık anlayışı ile toplumsal çeşitlilik içinde, toplumsal adaleti sağlayabilmektir.<br />
Kapsayıcı eğitim ise, kapsayıcı toplum idealinin temel bir yansımasıdır. Kapsayıcı eğitimin okullardaki hedef kitlesi, öğrenme becerileri, bedensel ya da zihinsel engel durumları, cinsiyet, sosyo-ekonomik ya da kültürel kimlikleri farklı olan çocuklardır. Amacı ise, her öğrencinin, eğitim ihtiyaç ve hedeflerine ulaşabilmesi için eğitim olanaklarından eşit şekilde yararlanabilmesini sağlamaktır.<br />
Kapsayıcı eğitim ihtiyaca göre farklı gruplar için uygulanabilmektedir. Bu gruplardan birisi özel gereksinimli çocuklardır. Özel gereksinimli çocuklar, bireysel özellikleri ve eğitim yeterlikleri açısından akranlarından anlamlı farklılık gösteren ve özel eğitim desteğine ihtiyaç duyan çocuklardır. Ülkemizde özel gereksinimli çocuklar, ihtiyaçlarına göre özel eğitim okullarında ya da normal okullarda Tam/Yarı Zamanlı Kaynaştırma eğitimi uygulamaları ile eğitim haklarını kullanabilmektedirler.<br />
Özel gereksinimli bireylerin eğitim hakları, ülkemizin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ulusal düzeydeki kanunlar ile düzenlenmiştir. Ulusal mevzuat, engeli olan bireylerin eğitim hakkına ilişkin kapsamlı düzenlemeler içermektedir. Anayasa, Milli Eğitim Temel Kanunu ve 2005 yılında kabul edilen 5378 sayılı Engelliler Hakkında Kanun, engelli haklarını güvence altına önemli kanunlardır. Özel gereksinimli bireylerin kanunlarda belirtilen haklardan yararlanamaması ise “eğitimde dışlanma” olarak kabul edilmektedir.<br />
Kanuni düzenlemelerin bir amacı da, özel gereksinimli bireylerin eğitim hakkından yararlanırken, en az kısıtlayıcı ortamda eğitim almalarını sağlamaktır. Örneğin kaynaştırma eğitiminde, destekleyici tedbirler ile özel gereksinimli çocukların normal sınıflarda, normal gelişim gösteren yaşıtları ile eğitim alması sağlanmaktadır. Bu birliktelik, özel gereksinimli bireylerin, akranları ile iyi ilişkiler geliştirmelerine, kendilerini yalnız hissetmemelerine, topluma uyum sağlamalarına, başarı ve özgüvenlerinin artmasına katkıda bulunur. Diğer taraftan, onlarla bir arada olan bireylerde de, özel gereksinimli bireyleri tanıma, onlara yardımcı olma, farklı kişilerle iletişim kurma ve paylaşma becerileri artar. Aynı zamanda, bireysel farklılıklara saygı, sabır ve hoşgörü açısından özel bir bakış açısı gelişir.<br />
Kapsayıcı eğitimin, sadece kurumsal ya da yöntem değişikliği ile hayata geçirilmesi mümkün değildir. Aynı zamanda anlayış ve tutum değişikliğini gerektirir. Kapsayıcı eğitim, okul yöneticilerinin, öğretmenlerin, velilerin, diğer öğrencilerin ve diğer öğrenci velilerinin destekleyici katılımları ile gerçekleşebilir. Kapsayıcı eğitim anlayışı, öğrenciler arasındaki farklılıkları ve öğrencilerin farklı ihtiyaçlarını bir problem olarak değil, öğretimi zenginleştiren bir fırsat olarak ele alır.<br />
Yurtiçi ve yurt dışında yapılan araştırmalar, kapsamaya yönelik olumsuz tutumlarla başa çıkmada bilgilendirmenin önemli bir adım olduğunu ortaya koymaktadır. Yetersizlikten etkilenmiş çocukların, akranları tarafından sosyal olarak reddedildikleri ve/veya sosyal kabul düzeylerinin düşük olduğu pek çok araştırmada vurgulanmaktadır. Yine benzer araştırmalarda, normal gelişim gösteren çocuklara video gösterimi, bilgilendirme, farkındalık eğitimi vb. çalışmaların yapılmasının, özel gereksinimli çocuklara karşı olumlu tutum geliştirmelerinde etkili olduğu vurgulanmaktadır. Bu tutum değişikliğinin, kaynaştırma uygulamalarının başarısı için de temel oluşturduğu ve öğretmenler tarafından son derece önemli bulunduğu da belirtilmektedir.<br />
Ülkemizde Milli Eğitim Bakanlığı 2017-2018 yılı istatistiklerine baktığımızda; normal sınıflarda, özel gereksinimli 219.728 kaynaştırma öğrencisinin eğitim-öğretimlerini sürdürdüğü görülmektedir. Ülkemizin bu gerçeğinden yola çıktığımızda, özel gereksinimli bireyler ile normal gelişim gösteren bireyler arasındaki bağın güçlendirilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Eğitim kurumlarının geleceği oluşturan nesillere etkisi düşünüldüğünde, kapsayıcı toplum idealinin temelinin okul çağında atılması önem kazanmaktadır. Bu hedefin gerçekleşebilmesi sadece eğitim müfredatlarının karşılanmasını beklemek yerine okul temelli iyi uygulamalar/projeler üretilmeli, uygulanmalı ve yaygınlaştırılmalıdır.
16.04.2018 00:00:00
Temel Eğitim Bölüm Projeleri
Eğitim öğretimin temelinde çocuklarımız vardır. Okul içinde ve dışında yaptığımız etkinlikler çocuğun her yönden gelişimini hedeflerken, yaşadıkları çevreyi tanımak, diğer yandan milli ve manevi değerlerini geliştirmek üzere planlanmalıdır. İlköğretim Kurumları Haftalık Ders Çizelgesi'ne göre Serbest Etkinlikler dersi 1.sınıfta dört ders saati, 2. ve 3. sınıfta iki ders saati olarak planlanmıştır. Serbest Etkinlikler dersi içeriği yönergelerle belirlenmiş olmakla birlikte uygulamada genellikle diğer derslere destek etkinlikleri yapılacak bir ders olarak algılanmaktadır. Elbette okul içinde ve dışında yapılan her etkinlik sınıf düzeyinin müfredatı ile ilgilidir ancak <strong>bu ders çocuğun üzerindeki öğrenme stresini en aza indiren, çevre olanakları ile zenginleştirilmiş, keyifli ve verimli öğrenme ortamları sağlayan bir ders</strong> olarak ele alınmalıdır.
<p>Eğitimi okul duvarlarının dışına taşımak güncelliğini koruyan ve tüm dünyada gittikçe destekçisi artan bir konudur. <strong>2023 Eğitim Vizyonunda</strong> da bu konuya değinilmiştir:<br />
* Çocukların kendi bölgelerinin üretim, kültür, sanat ve coğrafi kapasitesini keşfetmesine, bitki ve hayvan türlerini, yöresel yemeklerini, oyunlarını ve folklorunu tanımasına, derslerle bütünleşik veya ders dışı etkinlik olarak ağırlık verilecektir.<br />
* Okulların, bölgelerindeki bilim merkezleri, müzeler, sanat merkezleri, teknoparklar ve üniversitelerle iş birlikleri artırılacaktır.</p>
<p>Serbest Etkinlikler dersi programı kesin çizgilerle belirlenmemiş olduğundan eğitim öğretim çalışmalarını sınıf duvarlarının dışına çıkarıp okul dışı öğrenmeye zemin hazırlamak için çok uygundur. Talim ve Terbiye Kurulu’nun 20.07.2010 tarihli ve 75 sayılı kararında Serbest Etkinlikler dersinin içeriği ile ilgili açıklama yapılırken eğlenerek öğrenmelerine, yaratıcı zekalarını ve hayal güçlerini geliştirmelerine dikkat çekilmiş, yaşları ve kavrama düzeyleri dikkate alınarak gezi ve gözlem çalışmalarına yer verilebileceği belirtilmiştir. Aynı yazıda “Tüm bu etkinlikler yapılırken resmi ve özel kurum ve kuruluşların imkânlarından da yararlanılabilir.” denmektedir. Hayvanat bahçeleri bu sebeple Serbest Etkinlikler uygulamaları açısından çok elverişlidir. Çeşitli derslerin kazanımları ile ilişkilendirilerek çevre konusunda yeterlilik kazandırma açısından ele alınabilir.</p>
1.09.2018 00:00:00