Ülkenin enerji faturası 213 milyar doları buldu

05.07.2018

Türkiyenin son 5 yılda 219,8 milyar dolarlık cari açık verirken, ülkenin enerji faturası
213 milyar doları buldu.

Anadolu Ajansı muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ile Türkiye Cumhuriyet
Merkez Bankası'nın (TCMB) verilerinden derlediği bilgilere göre, Türkiye'nin geçen yıl cari
açığı 47,4 milyar dolar olarak gerçekleşirken, 2013-2017 dönemini kapsayan 5 yılda bu rakam
yaklaşık 220 milyar dolara ulaştı.
Cari açığın en büyük kalemini ise enerji ithalatı oluşturdu. Buna göre petrol
fiyatlarındaki dalgalanma ve döviz kurundaki artışla yükseliş gösteren Türkiye'nin enerji
ithalatı son 5 yılda 213 milyar doları buldu.
Enerji ihtiyacını yerli kaynaklarıyla karşılayamayan Türkiye, her yıl arz güvenliğini
sağlamak için enerji alanında ithalata yönelmek zorunda kalıyor. Ülke, enerji talebini
karşılayabilmek için kömür, petrol, doğalgaz ve elektrik enerjisi ithal ediyor.
Türkiye, 2013'te enerji açığını kapatabilmek için 55 milyar 917 milyon dolarlık ithalat
gerçekleştirdi. Bu miktar 2014'te 54 milyar 889 milyon dolara düştü.
Enerji ithalatı 2015'te petrol fiyatlarında yaşanan düşüş nedeniyle bir önceki yıla göre
yüzde 31 düşerek 37 milyar 843 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Petrol fiyatlarının varil başına 40 doların altına düşmesiyle 2016'da ülkenin enerji
ithalatı 27 milyar 169 milyon dolara geriledi. Bu rakam ülkenin enerji ithalatı konusunda
2005'ten sonra en düşük rakam olarak kayıtlara geçti.
Geçen yılki enerji ithalatı ise petrol fiyatlarının yükselmesiyle bir önceki yıla göre
yüzde 37 artarak 37 milyar 204 milyon dolar oldu. Türkiye'nin 2013-2017 yıllarını kapsayan 5
yıllık dönemde enerji ithalatı için yaptığı harcama 213 milyar doları buldu.
Bu yılın 3 aylık dönemindeki enerji ithalatı faturası 10 milyar 330 milyon dolar oldu.
Türkiye'nin 2013'te cari işlemler dengesi 63 milyar 642 milyon dolar açık verirken, bu
açık yine petrol fiyatlarının etkisiyle 2014'te 43 milyar 644 milyon dolara indi. Ülkenin cari
açığı ham petrol fiyatlarındaki düşüşten dolayı 2015'te 32 milyar 109 milyon dolara indi. Bu
açık 2016'da 33 milyar 137 milyon dolara, geçen yıl da 47 milyar 400 milyon dolara yükseldi.
Bu yılın 3 aylık dönemindeki cari açık da 16 milyar 380 milyon oldu.
Ülkenin net enerji hariç cari işlemler dengesinin GSYH'ye oranı 2013'te yüzde -1,5
oldu. Türkiye, 2014 ve 2015 petrol fiyatlarının düşük seyretmesiyle net enerji hariç cari
işlemler dengesi sırasıyla yüzde +0,6 ve +0,1 olarak gerçekleşti. Petrol fiyatlarının yükselmesiyle net enerji hariç cari işlemler dengesinin GSYH'ye oranı 2016'da yüzde -1,1, geçen yılda yüzde -1,7 olarak kayıtlara geçti. Böylece geçen yıl GSYH'nin yüzde 5,6'sına denk gelen cari açığın 3,9 puanlık kısmı enerji ithalatından kaynaklandı. Türkiye, 2013-2017 döneminde 24 milyar 900 milyon dolarlık da enerji ihracatı yaptı. Türkiye'nin net enerji dengesi bu dönemde 188 milyar 100 milyon olarak kayıtlara geçti.

Enerji fiyatlarındaki artış cari açık üzerinde baskı oluşturuyor.
Konuya ilişkin Anadolu Ajansı muhabirine değerlendirmelerde bulunan Harran
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Murat Demir, Türkiye'nin cari açığının neredeyse enerji açığı olarak ifade edilebilecek bir
nitelik kazandığını söyledi.
Türkiye gibi petrol ithal eden ülkeler için enerji fiyatlarındaki artışların cari işlemler
açığı üzerinde büyük bir baskı oluşturduğuna işaret eden Demir, fiyat düşüşlerinin de cari açık
üzerindeki baskıları hafiflettiğini kaydetti. Demir, şu değerlendirmelerde bulundu:
Enerji girdilerinin kompozisyonları, maliyetleri ve fiyat düzeylerinde görülen
hareketlilik, makro ekonomik hedeflerin ne denli gerçekleştirilebileceği üzerinde belirleyici
olurken, enflasyon, cari açık, faiz oranları gibi ekonomik değişkenlerin birçoğu üzerinde de
doğrudan ve türev etkileriyle gösterge oluşturmaktadır. Kurdaki hareketliliğe bağlı enerji
girdilerindeki fiyat artışları maliyet enflasyonu üzerinden tüm ekonomik yapıyı
etkilemektedir. Türkiye'de özellikle son çeyrekte görülen fiyat artışlarında bu etkinin çok
belirleyici olduğunu söylemek mümkündür. Enflasyonda görülen artışlar ise yüksek reel faiz
ve kurlar üzerinden enerji girdilerine tekrar yansımakta, üretim ve büyüme çok daha zorlu ve
maliyetli hale gelmektedir.
Demir, cari açıkta enerji payının düşürülebilmesinde yenilebilir enerji kaynaklarına
yatırım yapılması önemli bir politika aracı olduğunu vurguladı.
Özellikle son dönemlerde alternatif enerji kaynaklarının kullanımına yönelik teşvik
politikalarının kompozisyon ve miktar olarak çok çeşitlendirildiğine dikkati çeken Demir,
nükleer, güneş ve rüzgâr enerji santrallerinin yatırımları ve işletmeleri konusunda devletin
proaktif rol alması ve maliye politikaları üzerinden sektöre yön vermesi gerektiğini bildirdi.
(Kaynak: aa.com.tr)

HABER GÖRSELLERİ


Benzer Haberler

Ali Sami Yen Spor Kompleksi Kendi Enerjisini Üretecek

Bursagaz'ın gaz tüketimleri, fatura bilgilendirmeleri ve biliçlendirme yazılarının bulunduğu Bursagaz Bülten Kasım 2017 3. Sayısı yayındadır

Kamu Binalarında Tasarruf Hedefi ve Uygulama Rehberi kapsamında...

Geri kazanım tesislerine gönderilen atık miktarı yükseldi