Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerji sektörünün geleceği açısından pil depolama sistemlerinin çok önemli olduğunu belirterek, "Burada bir yatay bütünleşme ile hem elektrikli arabaların Türkiye'de üretilmesini hem de bu pil sistemlerinden yenilenebilir kaynakların, bireysel tüketicilerin ve elektrik şebekemizin faydalanmasını planlıyoruz. Bunun için önümüzdeki dönemde bazı hamlelerimiz olacak." dedi.
Dönmez, 11. EIF Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarı'nda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin bugün geldiği noktada yenilenebilir enerjide kaynak kullanımını hızla artırdığını söyledi.
Elektrikte yerli kaynakların kullanımında son 4 yılda yüzde 40'a varan artış sağlandığını ifade eden Dönmez, rüzgar, güneş ve yerli kömürün Türkiye'nin bu başarısında önemli yeri olduğunu aktardı.
Dönmez, şöyle devam etti:
"Bizim yerli kömür dahil yerli kaynak ısrarımızın altında yatan sebep, elektrik faturası ile küresel petrol ve kur hareketleri arasındaki bağı koparmaya çalışmaktır. Bugün küresel petrol fiyatları arttığı zaman iki hafta içinde akaryakıt pompalarına, 3 ay ile 8 ay içerisinde doğal gaz fiyatlarına ve kademeli olarak da elektrik fiyatlarına sirayet ediyor. Bu döngüyü kırmamızın tek yolu yerli kaynak kullanım oranımızı artırmak.
Bu yıl içerisinde Türkiye'de bu kaynaklar bazında bazı istatistikleri sizlerle paylaşmak isterim. Bu sene ilk defa Türkiye'de günlük elektrik üretimi ağustos-temmuz döneminde günde 1 teravatsaat seviyesini geçti. Ağustosta yine saatlik elektrik üretiminde yenilenebilir kaynakların üretimdeki oranı yüzde 50'yi yakaladı. Günlük yenilenebilir üretim oranlarında ise haziranın ilk haftasında yüzde 45 oranına erişildi."
Eylül ayının son haftasında rüzgar üretiminin saatlik bazda yüzde 20'yi geçtiği saatlerin olduğunu belirten Dönmez, "Fakat bu ender dönemler maalesef tüm seneye yayılmıyor. Bugün elektrik şebekemiz belirli aylarda çok yüksek kapasiteyle, diğer aylarda ise daha düşük kapasitede çalışan yenilenebilir kaynaklardan etkileniyor. Bu etkileri azaltmak için de alternatif kaynağımız, yerli kömürümüz var. Yine yerli kaynaklarımızdan linyitte, kömür santrallerimiz 2013-2018 döneminin en yüksek üretim rakamlarını yakaladı. Bu sene eğer yağışlar ve su seviyeleri de iyi olsaydı, belki de yerlilik oranımız yüzde 55'e ulaşacaktı. Yerli kömürden elektrik üretimi son senelerdeki ortalamanın yüzde 21 üzerinde. İnanıyoruz ki önümüzdeki dönemde çok daha iyi bir seviyeye ulaşmış olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
"Yerel yönetimler altyapı şirketlerine yardımcı olmalı"
Dönmez, sektördeki yatırımların düzenli devam edebilmesi için yerel yönetimlerin altyapı şirketlerine yardımcı olması gerektiğini belirterek, "Zira altyapı şirketleri bölgelerindeki yaşam kalitesi ve konforunu artıran şirketler. İster elektrik olsun ister doğal gaz ister telekomünikasyon alanında faaliyet göstersin... Bunları yerel yönetimlerle koordinasyon içinde yapması önem arz ediyor. Şüphesiz maliyetler var. Yerel idarecilerden şöyle bir ricamız var. Eğer bu hizmetlerin kesintisiz, kaliteli ve düşük maliyetli gelmesini istiyorsanız siz de bazı maliyetlerinizi gözden geçirmek durumundasınız." diye konuştu.
Bu yıl açılışı yapılan Star Rafinerisi'nin de cari açığın azaltılmasında önemli bir misyon üstleneceğini ifade eden Dönmez, şunları kaydetti:
"Doğal gaz politikalarımızda bugün itibarıyla günde 300 milyon metreküplere gelmiş bir giriş kapasitesi ile yüzde 20 yedek rezerv marjı oluşturmuş durumdayız. Enerji sistemlerinde depolama ve yedek sistem kapasiteleri olmazsa olmazlarımızdan birisi. Doğal gaz depolarında da Tuz Gölü'nde birinci faz, Silivri'de ikinci faz ile yolumuza devam ediyoruz.
Yer altı depolama da bugün günlük 43 milyon metreküp olan geri üretim kapasitemiz, Tuz Gölü birinci fazın tamamlanmasıyla günlük 65 milyon metreküpe, Tuz Gölü nihai hedefimiz gerçekleştiğinde ise günde 105 milyon metreküpe ulaşacak. Silivri'deki genişleme yatırımları ile bu miktarı günde 155 milyon metreküpe çıkarmış olacağız. Üç FSRU ile de 60 milyon metreküpe çıkacak bir yüzer gazlaştırma kapasitemiz olacak."
Yeni gemi yolda
Sıvılaştırılmış doğalgazda (LNG) kara terminallerinde 32 milyon metreküp geri üretim kapasitesinin 2017 sonunda 117 milyon metreküpe ulaştığını kaydeden Dönmez, hidrokarbon rezervlerinin Türkiye'ye sunulması için de teknolojinin en büyük güç olacağının altını çizdi.
Bakan Dönmez, Fatih gemisinin Alanya-1 kuyusu ile sondaja başladığını hatırlatarak, "Fatih sondaj gemimiz dünyada kendi sınıfının en iyileri arasında. Ancak, biz Fatih ile yetinmeyip bir gemiyi daha envanterimize katmak üzereyiz. Böylece kullanılan son teknoloji ile arama çalışmalarımız ve buna bağlı üretimimiz artacak.
Ülkemizin maden kaynaklarını gün yüzüne çıkarmak adına teknolojiden azami derecede faydalanıyoruz. MTA havadan jeofizik operasyonunun yüzde 80'den fazla kısmını yıl sonuna kadar tamamlayacak.
Uçaklarımızın kuyruk kısmına monte edilen Düşey Manyetik Gradient Sensörü, bu model uçaklar için dünyada ilk defa bizim projemiz için geliştirilip, üretildi. Bu sensörün projemize getirdiği avantajla yüzeye yakın yer altı yapılarını daha kolay ve net bir şekilde tayin etme imkanına kavuşmuş olduk." ifadelerini kullandı.
Tasarruf çağrısı
Geleceğe dönük olarak pil depolama sistemlerini çok önemli gördüklerini belirten Dönmez, "Burada bir yatay bütünleşme ile hem elektrikli arabaların Türkiye'de üretilmesini hem de bu pil sistemlerinden yenilenebilir kaynakların, bireysel tüketicilerin ve elektrik şebekemizin faydalanmasını planlıyoruz. Bunun için de önümüzdeki dönemde bazı hamlelerimiz olacak." dedi.
Yaklaşan soğuk hava ve kış nedeniyle vatandaşlara tasarruf çağrısında bulunan Dönmez, "Kombi bakımlarınızı ve baca kontrollerinizi lütfen yaptırın. Can ve mal güvenliğiniz bizler için her şeyden çok daha önemli. Kombi ayarlarınıza dikkat edin. Bir derecelik düşük sıcaklıkta enerji tasarruf miktarımız yüzde 7'ye ulaşacaktır." dedi.